Prionem Mundum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Prionem Mundum

Büyük yaratılışlar, büyük yıkımlarla başlar.
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ...Gurur...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Athena
Yunan Tanrıçası
Yunan Tanrıçası
Athena


Mesaj Sayısı : 23
Altın : 27
Kayıt tarihi : 16/06/11

Kişi sayfası
RP Seviyesi:
...Gurur... Left_bar_bleue98/100...Gurur... Empty_bar_bleue  (98/100)

...Gurur... Empty
MesajKonu: ...Gurur...   ...Gurur... Icon_minitimePerş. Haz. 16, 2011 10:00 pm





...Gurur... Qoagle

12 Temmuz 2015

Gözleri adamın gözlerine kilitlendi.Adamın yüzü kasıldı ve dudakları titredi.Annesini sıkı sıkı saran kolları sanki ona ait değilmişçesine yanına düştü ve annesini kollarından ayırarak öylece dikildi.Kalbinde ki derin yükle karşısında duran aşkına,kadınına öylece baktı.Grace acıyla gülümsedi.Dört sene geçmişti.Dört senede umudunu asla kaybetmemişti.Ruhlarının birgün bir yerde kesişeceğini biliyordu.


Not : Lütfen müzik ile okuyunuz.

Soundtrack: http://fizy.com/#s/1lwyh8


GRACE:

"Nereye gittin Robert?Nereye gittin sevgilim?Beni unuttun değil mi?Oysa ben seni hiç unutmadım.Gece gelir herkes uyur,sevişir,sarılırdı ve ben yalnız yatağımda yokluğunla savaşırdım.Uykumda benimle hesaplaşırdın."Neden gelmedin?" diye.Şimdi karşımdasın.Sanki yıllar değilde yüzyıllar geçmiş aramızdan...Sevişmelerin çoğu geride kalmış.Korkulu dokunuşların geride kalmış.Oysa ben seni yüzlerce şehir uzağından sevmeye devam ettim.Umutsuz,bitkin,vazgeçmişlikle sevdim seni uzaktan.
Hiç düşündün mü bizi?Bir an olsun kalbin sızladı mı?Bir an için ellerin özledi mi beni?Neydim ben artık senin için?Neydim sevgili?Hiçbir şeyim kalmadı.İnanacak,sarılacak,saracak hiçbir şeyim kalmadı.Öylece bırakılmış küçük bir çocuk gibi kaldım.Sensiz nasıl yürüyeceğimi,nasıl uyuyacağımı en kötüsü de nasıl nefes alacağımı bilemedim,öğrenemedim.Çaresiz bir çıldırışla devam ettim hayatıma...Sonrası dipsiz bir karanlık...Kıyafetlerin hala dolabımda benimkilerin yanında duruyordu.Kabullenmiyordum.Sen oradaydın.Banyomda,mutfağımda,dolabımda,koltuğumda,yatağımda...
İnandım ve inandıkça bir tokat daha indirdin yüzüme.Yanımda ki yastıkta başının çıkardığı çukur yok olmuştu önce...Artık saç tellerini toplamıyordum.Banyom artık traş losyonun kokmuyordu.Şampuanların oradaydı ama tenin gibi kokmuyordu orası.Ayakların artık sehpamın üzerinde değildi.Televizyonumda asla beysbol maçı yoktu.Kimse mutfak camının önünde sigara içmiyordu.Seni yaşatabilmek için iki günde bir gömleklerini yıkadım biliyor musun?Sen oradaymışsın gibi ütüledim.Bir tokat daha indi yüzüme.Sen kokmuyordun.Kimse kapının önünde ütülememem için mızmızlanmıyordu.Yatağımın yarısından fazlası boştu.Yinede bir köşesine kıvrılıp yatıyordum.Belki gelirsin diye...Kaç ay sonra bilmiyorum.Notunu buldum.Beni seviyordun değil mi?Biliyordum.Herkese sert olan hareketlerin bana gelince incitmekten korkar gibi,dokunsan kırılacakmışım gibiydi.Tüy gibiydi...Beni severdin ve ben sadece seni sevmek için yaratıldığımı düşünürdüm.Ta ki kanatlarımı kırıp gidene kadar...Ve ben artık vazgeçtim.Kaderimi yokluğunun bana oynadığı oyunların eline bıraktım.

Seni sevmekten vazgeçmedim. Eskisi gibi sevemiyorum ama. Daha küs seviyorum seni,daha acılı,daha kırgın.. Adının geçtiği her yerde gözlerimi kapatıyor,bekliyorum mesela. O an tırnaklarımı avuçlarımın içine geçirdiğimi anlayamıyorum bile. Senden bahsediyorlar ve ben hem duymak,hem de duymamak istiyorum. O kadınla beraber olduğunu söylüyorlar, tırnaklarım avuclarımın içine geçiyor,kanatıyor. Kalkıp gidiyorum oradan. Sonra saatlerce "neden?"nöbetleri geçiriyorum.'Neden'le başlayan cümleler sarsılan bedenimdeki çığlıklara karışıyor. Sonra duraklıyorum. Beni böyle görsen bana acıyacağın geliyor aklıma. Ne olur acıma bana... çünkü sen kaderimde varsın,sensizlik kaderimde var. Ne kadar acı çeksemde değistiremem hiçbir şeyi. Nedenle başlayan soruların cevaplarını,yatağımdaki sonsuz yalnızlığı değiştiremem.Ama ben öyle çok yaşattım ki seni içimde,yatağımda,dolabımda,çamaşır sepetimde,evimin her yerinde... Günler yerini aylara bıraktıkça "boşluğunun oluşturduğu varlığına saplantılı bir kadın" oldum. Oradaymışsın gibi... Çünkü benim senden başka kimsem yoktu sevgilim.Benim hatamdı biliyorum.Oysa yıllarca söz vermiştim kendime. Kimseye bağlanmayacağım diye... Sonra sen geldin. Öyle bir geldin ki hemde, sende,bende geldiğinden habersizdik. Kaderimiz bize bir oyun oynuyordu sanki. Seni tanımıyordum,beni tanımıyordun ama küçücük bir yoğun bakım odasında iki ay aynı havayı soluduk çaresizce. Sanki birimiz hayata tutunmayı bıraksa öbürü de peşinden gidecekti. Sanki sen var olmasan bende olmayacakmışım gibi...Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey gözlerindi. "Grace" diye fısıldamıştın mutlulukla. Mavi gözlerin gözlerimi alıyordu. Kim olduğunu bile bilmiyordum. Tüm bedenim ağrıyordu. Oysa ki kalbimin içinde birseyler kanatlanmak için hazırlık yapıyormuş.

Sonra hiç düşünmeden sana adadım kendimi,her şeyimi.. Sen neredeysen ben oradaydım. Yanı başında. Belinde taşıdığın silahtan daha da yakındım sana. O kadar alışmıştım ki sana. Dişlerimizi fırçalarken bile birbirine değen kollarımıza,kalbime dokunmana. Sevişmek benim için çok uzaktı. Sen beni başka bir dünyaya götürdün. Içimdeyken öyle derinlere inerdin ki dünyam patlardı,kalbime dokunduğunu hissederdim. Içimdeyken bana öyle bir bakardın ki, beni anladığını bilirdim. Sana ait olduğumu bağırırcasına bakardin bana, parmaklarını benimkilere kenetleyerek sevişirdin benimle. Ellerimiz hiç ayrılmazdı bizim.."


ROBERT:
"Aslında biz aşık olmak ve ayrılmak için yaratıldık. Hayatın en büyük oyunuymuş birlikte olmamız. Evet.. Kendimi bunlarla kandırdım. Dünyanın en mutsuz adamı oldum. Defalarca sonsuzluk kadar uzakta olan sana koştum biliyor musun sevgilim? Otogardan kac bilet aldım... Ama gidersem,seni bulursam yüzüme bakmayacaktın biliyorum. Ve biliyorum sen seni baban gibi sevememiş olan adamlara aşık olacaksın bense gözleri sana benzeyen kadınlar bulacağım. Simdiki gibi "Grace" diyeceğim onlara,onlarsa bir küfür savuracaklar yüzüme. Ve hep bizi sevenleri seveceğiz, ikimizde. Ben senin için ulaşamadığın babanın ruhu olacağım. Bir kere hissettirdin ya bana içinde,en derinlerde bir yerlere yerleştigimi, yokluğun durmadan baktığım boş duvarlar olacak şimdi. Yokluğun rehberimdeki öksüz adın olacak.Oysa baştan beri biliyordum içime böyle yerleşeceğini. Yokluğun etimin altındaki iliğin olacak. Gözünü kırpmadan bağışladığın.. şimdi uçsuz bucaksız bir erteleme içine girdi hayatım. Gündüzleri sana uyanıyor,geceleri sana uyuyorum . Kendimi öksüz hissediyorum. Kimse parmaklarını saçlarımdan geçirmiyor. Kimse beni çenemin o en uç noktasından,doyamadığın yerden öpmüyor. Kimse geceleri yokluğumun korkusuyla sarılmıyor bana.

Yalnızca ben yokluğunun korkusuyla kimsesiz kollarımı havada savuruyor, sensizlik kokan soğuk çarşaflarla karşılaşıyordum. Sadece ben ve sensizliğim vardı. Acımı dindirmek için kandırdığım her kadını yine seninle aldattım . Onlar bile sana ait olduğumu hissediyorlardı. Gözlerime baktıklarında beni değil seni gördüler hep. Bir tek sana hissettiği aşkı gerçek olan bir adamdım artık."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aphrodite
Yunan Tanrısı | Yaratıcı
Yunan Tanrısı | Yaratıcı
Aphrodite


Mesaj Sayısı : 34
Altın : 2147483647
Kayıt tarihi : 30/04/11

Kişi sayfası
RP Seviyesi:
...Gurur... Left_bar_bleue100/100...Gurur... Empty_bar_bleue  (100/100)

...Gurur... Empty
MesajKonu: Geri: ...Gurur...   ...Gurur... Icon_minitimeCuma Haz. 17, 2011 2:12 pm

Değerlendirme:
Betimleme: 30/30
Akıcılık: 10/10
Yazım Kurallarına Uyum: 10/10
Sayfa Düzeni: 10/10
Renklendirme: 3/5
Kurgu: 25/25
Uzunluk: 10/10


Puanınız; 98.
İyi rol oyunları dilerim.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://prionemmundum.roleplaylife.net
 
...Gurur...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Prionem Mundum :: Seçim Alanı :: Seviye Belirleme-
Buraya geçin: